UNESCO, dünya miras listesinde bulunan Safranbolu’da yer alan Safran Antik Koleksiyoncusu Süreyya Günday, mesleği hakkında gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Tarihi çarşının Çeşme Mahallesi’nde bulunan Kunduracılar Sokak’ta yer alan dükkânında nadir olarak karşılaşılan antika eşyaları alıcılarıyla buluşturmaya devam ediyor. Günday, mesleğinin ayrıcalıklı yanlarına şöyle kaydetti: “Safranbolu’da 24 yıldır hizmet veren, en eski antikacıyım. Safranboluluyum. 1997 yılında kamudan emekli olduktan sonra antikacı olmaya karar verdim. 1999 yılından bugüne kadar da çarşının en eski antikacı dükkânına sahibim. Safranbolu’nun tarihi ve turistik potansiyeli dünyaya açılmamıza imkân sağlıyor. Bu kenti gezmeye gelenlere de farklı eşyaları bir dükkânda görme ve satın alma şansını arttırdı. Bir antikacının şehirdeki rolüne bakılırsa, ürün çeşitliliği kültürel zenginliği de ön plana çıkarıyor. Burada bir Meryem Ana portresi de bulabilirsiniz, bir Atatürk portresi de, bu da alıcılara geniş bir ürün yelpazesi sunuyor. Genelde antika eserleri çevre köylerden getirenler oluyor. Bazen de ben gidip alıyorum. Aslında son zamanlarda sadece fiyat sormak için bile gelenler oluyor. Evindeki eşyanın fiyatını öğrenmek istiyor, böylece eşyasını değerlendirmek istiyor. Genelde çocuklarına miras bırakmak için fiyat belirlememi istiyorlar. Bazen anlatarak, hiç görmeden bazen de fotoğrafla fiyat vermemi istedikleri oluyor.”
“Safranbolu’da Bakır Ürünler Çok Çıkıyor”
Günday: “Ben fotoğrafla fiyat belirleyemem o nedenle görmem gerekir. Örneğin bir pikap için fiyatı hemen belirleyemem. Pikabın envai çeşidi var. Markası ne, ahşap mı, çantalı mı, kasalı mı? Yani bu detayları görmek ve tarihlendirme yapmak gerekir. Görmeden hiçbir şey diyemem. Bana gelip anlatırlar ama yakından görmek bu işin püf noktasıdır. Tabi bunu mesleğin içerisindeyken öğrendim. Çok daha önceden de merakım vardı. Ancak 24 yılda çok şey öğrendim. Burada radyolar, pikaplar, avizeler, ahşap ürünler, bakırlar, kitaplar ve tablolar gibi birçok farklı eserler bulunuyor. Bazen aşırı kitap gelir, bazen saat gelir. Bakır çok çıkıyor, bakırdan ürünler çok fazla gelir. Eskiye ait birbirinden farklı malzemeler burada yer alıyor. Birçok şey antika olmadığı gibi değerli de olmayabiliyor. Şöyle söyleyebilirim her ürünün kendine göre bir değeri ve alıcısı olabiliyor. Bu bana göre ya da size göre değişebiliyor. Örneğin, Osmanlı döneminden kalma taş aynamız var. Burada herhangi bir kişinin ilgisini çekebilecek en az bir malzeme bulunur. Ziyaretçilere her bir eşyanın buraya geliş hikâyesini anlatarak, geçmişin izlerini günümüze taşıyoruz. Sahip olduğum geniş koleksiyonu, sağlığım el verdikçe yapmaya devam edeceğim. Safranbolu’da birkaç antikacı kaldık. İlerde çocuklarım veya torunlarım bu işi yapmak isterlerse onlara bırakabileceğimi düşünüyorum. Bu işi sevmezseniz, inceliklerini anlamazsanız asla yapamazsınız. Antika, çok ayrıcalıklı bir iştir. Antika alındığında aslında değerini hem satıcısı hem de alıcısı yükseltmiş olur.”
Safran Antik Koleksiyoncusu Süreyya Günday, insanları geçmişle buluşturan ve geçmişin izlerini günümüzde yaşatmanın önemine vurgu yaptı. Günday, kültürel mirasımızın eşsiz değerlerine de sahip çıkarak onları koruma ve yaşatma görevini üstlenmeye devam ediyor. (Bölgenin Sesi Gazetesi)