Karabük’ün sevilen pedagog ve psikoloğu Peri Dilbaz, madde bağımlılığı hakkında şu görüşlere yer verdi: “Öncelikle bağımlılık, kişinin kullandığı bir madde, alkol veya nesne neticesinde yaptığı davranış (eylem) üzerinde kontrolünü kaybetmesidir. Burada bağımlı kişi kendini durduramadığı için o kullandığı maddeye karşı aşırı muhtaç hale gelebilmektedir. Kullandığı madde merkezi sinir sistemine etki ettiği için artık duygularında ve davranışlarında birtakım değişikliler gözlenmeye başlıyor. İlerleyen bir noktada ise mutlaka tedavi gerektiriyor. Araştırmalar gösteriyor ki, daha çok ergenlik dediğimiz genç yaşlarda büyük çoğunlukla merakla ve hevesle başlıyor. Genelde sorunlardan kaçmak için, olası problemleri tek başına çözemediğinde ve olumsuz arkadaş çevresi ile sosyal çevreden baskı görme gibi nedenlerle madde bağımlığına başlanıyor. Madde bağımlılarının hem fiziksel hem de ruhsal görünüşlerinde değişiklikler olur. Örneğin göz bebeklerinde büyüme olur. Ruhsal açıdan kendini içine kapatabilir. Daha çok dışarıda vakit geçirmeye başlar. Adını daha önce duymadığımız kişilerle vakit geçirmeye başlayabilir. Şüphe etmek ile emin olmak arasında fark var. Kontrol etmek gerekir. Eğer madde bağımlığından emin olduk ise o kişi klinik psikolojiye kadar sevk edilebilir. Genetik faktörler ve sağlıksız iletişim çocukları risk altına atmaktadır. Madde bağımlılığını tedavi merkezleri var. Bu hastaların tedavi merkezlerine yönlendirilmesi gerekiyor. Madde bağımlığı psikolojik, şizofren gibi ruhsal veya sinirsel hastalıklara kadar uzanan hatta hırsızlık, intihar, şiddet vs hiç olmasını istemediğimiz olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. Çocuklarımızın okul ve çevresi, alışkanlıkları kontrol altında olmalıdır. Sağlıklı bir tartışma olmalı. Çocuklarınızın hayattan beklentisi nedir, ne yapmak istiyor? Öğrenilmelidir. Bağımlılığı gizlemek besliyor. Örneğin bir anne, çocuğunun bir madde kullandığını babasından saklaması o çocuğun bağımlılığını beslemektedir. Bu önemli bir sorundur. Aile bir masada oturup bunu konuşabilmelidir. Nasıl vücudumuzda bir ağrı olduğunda uzmana görünüyorsak, bu konuda da uzmana başvurulması gerekir. Bunun bir hastalık olduğunu unutmamak gerekir.”
Kentimizde çakmak kutusu hırsızlığı yaparken yakalanan bir çocuğun haberi üzerine bu çocuğun ilerde madde bağımlısı olma olasılığı üzerine ne gibi önlemler alınabileceğini anlatan Pedagog Psikolog Dilbaz; “Ailenin, sosyal ve okul çevresinin işbirliği içinde olmaları gerekir. Anne, baba, rehber öğretmen, dışarıda bir büyüğü bu tür alışkanlık içerisindeki çocukla bir bağ kurmalıdır. Hep söylediğim gibi bir bardaktan su da zehir de içebilirsiniz bu sizin tercihiniz. Tam bu noktada çocuğun bilinçlendirilmesi gerekir. Evet, çocuklarımıza kontrollü özgürlük alanları sunmalıyız. Ta ki kendi sınırlarını bilene kadar ya da hayata tutunana kadar ya da hayatla ilgili bilgi edinene kadar. Çocuğa her bilgiyi vermemiz önem taşıyor. Ergenlik dönemlerinde özellikle cinsellik ile ilgili problemler yaşandığı çok fazla görülüyor. Çocuğun ergenlikte kendini bulma yarışı var. Anne baba ayıptır, günahtır gibi tepkilerle çocuğuyla iletişim kuramıyor. Aileler çocuklarıyla iletişim kuramıyorsa, çocuklarının 11-12 yaşlarında ya da gözlem yaptığı ergenlik evresinde bir uzmana danışmalarını öneriyorum.” dedi. (BSG)
Haber Videosu İçin Tıklayınız!