Yazıköy’ün Rum Mimarisi Kaybolmak Üzere

 

“Birlikte Miras” programının ilk yerleşimlerin izinde bölümünün birincisi, Karabük’ün Dünya Miras Kenti ünvanıyla tanınan Safranbolu ilçesine bağlı Yazıköy oldu. Köyün unutulmaya yüz tutan gelenekleri ve kaderine terk edilen hıristiyan (Rum) mimarisi gözler önüne serildi. Yazıköy Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ahmet Karakaş, köylerinde yaşanan bu durumu anlatarak, geçmişin izlerini koruma çabalarını dile getirdi.

Yazıköy’ün Rum Mimarisi Kaybolmak Üzere

Başkan Karakaş: “Karabük’ün ilçesi Safranbolu’nun 4 km. doğusunda bulunan Yazıköy’ün kelime anlamı Roma döneminde “en güzel yer” anlamına geliyor. Coğrafi olarak da düzlük yer anlamındadır. Yazıköy’ün kendine has adet ve gelenekleri vardır. Köyümüzün lakapları, yağmur duası, kurşun dökme âdeti, ocak kültürü, düğünlerdeki özel kıyafetleri, söylenen maniler, özel günlerde pişirilen keşkek yemeği, at yarışları gibi… Örneğin, yağmur duası için 70 bin taşa Kelime-i Tevhid okunarak oluğa batırılıyor. Horasan Erenlerimiz var. Bunların unutulmaması için dernek olarak çabalıyoruz. 2018 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı için bir çalışma yaptık. 300-400 yıl önceki düğünlerimizin gelenek ve göreneklerini köyümüzün gençleriyle birlikte canlandırarak kayıt altına almayı başardık. Köyümüzün içerisinde 1853 tarihli onarım kitabesine sahip Büyük Kilise (Baş Melekler Kilisesi), Mikail (A.S.) adına kutsanmış kilise bulunuyor. Kiliseleri, hamamı, mektebi, bedesteni, papaz eviyle mimarisi oldukça farklıdır. Geçmişte Paphlagonia Bölgesinin içerisinde kalan Yazıköy’ün nüfusunun büyük bir kasaba nüfusu kadar olduğu biliniyor. Ancak köyümüz iki büyük yangın geçiriyor. Köy yeniden inşa ediliyor.”

Köyün Mimari ve Kültürel Değerleri Yaşatılmalı

“Aslına sadık kalmamış ama köyümüzün hamamı, 1973 yılında onarım görmüş. Bize anlatılan hamamın köşesinden su çıktığıydı. Bu su şifalı su olarak bilinirdi. Bize büyüklerimiz, eskiden çocuğu olmayanların bu suyu içerek çocuk sahibi olduğunu anlatırdı. Emine Anne, bize hamam kapatılmadan önce gelin hamamı adetlerini anlattı. Eskiden Yazıköy’de 7-8 gün süren bir düğünler yapılırmış. At yarışları ile uğurlanan bir düğün düşünün. Keşkekten yapılan yemekler var, gelin kınası var, gelin hamamı var. Üç dört defa geline kına yakıyorlar.. Ferace, ipek mahrama ve cibinlik kullanılıyor. Ferace önde giden anlamındadır. İpek Mahramamız ve cibinlik orijinaldir. Gelin hamamdan çıktıktan sonra evine girerken kayınvalidesini 3 defa havaya kaldırıp merdivenlerden su dökerek çıkıyor. Bunları devlet arşivlerine kayıt altına aldık. Amacımız eski adetleri gelenekleri yaşatmak. Köye ait belgelerin, taşınır eserlerin bir arada olduğu ve sergilendiği bir müze açmak istiyoruz. Hem kapalı hem de açık alanı olacak müzede birçok tarihi belge, obje ve fotoğraflar burada sergilenebilsin.”

Yazıköy Kültür ve Dayanışma Derneği’nin çalışmalarının devam edeceğini ifade eden Karakaş, “Köyde Muhtarımız Deniz Tüzer, Arkeolog (Öğretmen-esnaf) Mustafa Hilmi Taşcı, Ressam (Emekli öğretmen-şair) Yunus Sayım gibi gelenek ve göreneklerimizi yaşatmaya çabalayan birçok değerli isim var. Böylece köyümüzün tarihini, kültürünü ve kimliğini geleceğe taşımak istiyoruz.” dedi. (BSG)

Video için TIKLAYINIZ