Emel Güzelgöz Vural Yazdı..! Bir sandık dolusu hayat...
Zaman zaman çok severim çeyizimdeki dantellere bakmayı.
Ne çok emek taşır her bir ilmek, her bir motif…
Anneler, anneanneler kızlarının tahtını yapmakla uğraşır gibi görünürken aslında bahtının da hayallerini kurmuşlar bu dantelleri yaparlarken...
Mutfağı olsun bembeyaz, şu örtü masasına, şu perde salonunun camına, şu dolaplarının içine, şu da buzdolabına derken misafire sunulacak peçeteyi bile düşünmüşler.
Kumaş peçetelere dantel işlemişler binbir güzel hayalle...
Şimdi düşünüyorum da nasıl kıyılır ki şu peçeteyi kullanmaya, bembeyaz dantelli masada yemek yemeye, annelerimizin, ninelerimizin el emeği, göz nurlarına leke değdirmeye...
Danteller kadar önemli bir şey daha var ki o da; sandık…Sandıklar farklı ahşaplar kullanılarak yapılan birer sanat eseridir aslında.
Makbul olanı ceviz ağacından yapılanıdır, hem dayanıklı hem de iyi cila tutması nedeni ile.
Oyma tekniği ile desenler yapar ahşap ustası binbir emekle ya da dümdüz sade bir sandık…
Gelinlere baba evinden çıkarken verilir yıllarca emek emek biriktirdikleri eşyalarla dolu bu özel sandıklar.
İçinde danteller, giysiler, takılar, ev eşyaları…
Sandığa konulan kumaşlara işlenmiş hayallerle başlanır yeni bir hayata…
Yıllar geçsede üzerinden değişmez umarız Anadolu’da dantellerle süslü sandığın kıymeti…
Emel GV
10 Şubat 2024
İzmir