Feride Teyze ve Safranbolu Tabakhane Loncası’nın Hikayesi

Safranbolu ilçesinde Tarihi Tabakhane Evi’nin sahibi nam-ı değer Feride Teyze bizlere 7 yaşındayken tabakhanede bok taşıdığını ve tabiri caizse ‘Tabakhaneye Bok Yetiştirmek’ deyiminin Safranbolu’dan çıktığını anlattı. Çocukken para kazanmak için derici esnafının talimatlarıyla deredeki büyük köpeklerin dışkısını deri tabaklamak için sıcağı sıcağına kullandıklarını ve çok zor şartlar altında çalıştığını anlattı.

‘Tabakhaneye Bok Yetiştirmek’ deyiminin Safranbolu’dan çıktığını biliyor musunuz?   Zonguldak Nostalji’ye göre sosyal medyada; “Osmanlı döneminde deri tekeli Safranbolu’daydı. Tabaklanmayan deriyi satanlardan, o dönemin tüccarları alış veriş yapmazlardı. O dönem çok para kazanan Safranbolulu iş adamları köşkler, konaklar ve 99 odalı evler yaptırmış, bazı evlerin içine çeşmeli havuzlar dahi kondurmuşlardı. Safranbolu’da taze köpek dışkısı için tabakhanelerde yaygın olarak binlerce köpek beslenirmiş. Ham deri, kıllardan, yağ ve et tabakalarından mekanik olarak temizlendikten sonra kimyasal olarak işlendiği “sama” safhasında, taze köpek dışkısı enzimlerine ihtiyaç duyulduğundan, tabakhanelerin olduğu yerleşim yerlerinde çoluk çocuk ellerinde teneke maşrapalar, köpek dışkısı toplarlar, “sama” işlemi ancak dumanı tüten taze dışkı ile yapılabildiğinden koşa koşa tabakhanelere yetiştirirlermiş. Hayvanların derilerinin işlendiği atölyeler köpek dışkısı için yanar tutuşurlarmış. Çünkü bir tek taze köpek bokunda bekletilen deri yumuşacık, kıl köklerinden arınmış, gözenekleri açık, ince, homojen, yani kaliteli olabilirmiş. Bu nedenle köpek çiftlikleri kurulmuş. Binlerce köpek beslenmiş, üretilmiş ve hatta köpeğin dışkısını sıcak ve kurumadan yetiştirmek için sistemli bir iş örgütlenmesi kurulmuştur. Bugün bu tür dericilik tamamen ölmüş olup, yapay olarak yani kimyasallarla da aynı sonuç elde edilmeye başlanınca köpeklerin de, dışkı toplayıcıların da pabucu dama atılıvermiş. “Tabakhaneye bok yetiştirmek” de yeni kuşakların nereden geldiğini bilmediği bir deyimdir.  Safranbolu’da deriyi işleyip kullanılabilir hale getiren meslek erbabına; “Dabbak mısın; it bokuna muhtaçsın” denirmiş.” bu deyimin Safranbolu’daki tabakhane loncasına ait olduğu belirtildi.     TABAKHANE LONCASININ TARİHİ  

Karabük Üniversitesi Safranbolu Turizm Fakültesi Turizm Rehberliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Taşkın Deniz, Safranbolu’da Lonca Teşkilatı tarihçesi hakkında yayınladığı makalesinde şu bilgilere yer verdi. Prof. Dr. Taşkın Deniz ve Volkan İrken’e ait makalede: “Osmanlı döneminde Safranbolu’da Tabakhane Loncası, diğer meslek gruplarında olduğu gibi demirci, semerci, bakırcı, kalaycı, yemenici (kunduracı) gibi meslek gruplarının kendi ticaret işlerini, el sanatları üretimini ve zanaatlarını lonca sistemiyle gerçekleştiriyordu. Lonca geleneği, Anadolu’da 11.-12. yüzyıllarda, aynı meslek erbaplarının bir araya gelmesiyle oluşan çalışanların, mesleki ilişkilerini denetleyen, kontrol eden, düzenleyen ve mesleki örgütlenmeyi sağlayan teşkilat sistemini gözler önüne seriyordu. Günümüzde unutulmaya yüz tutmuş zanaatların o günlerini yansıtan yaşam tarzlarını tarihi yapılardan ve tanıklık yapan kişilerden de anlamak mümkün olabiliyor.

Türklerde dericilik sanatı kökeni Orta Asya’ya kadar uzanıyor. Türkler Anadolu’ya beraberinde getirdikleri dericik zanaatını Selçuklularla ahilik ardından Osmanlı ile lonca sistemi olarak zirvede devam ettiriyor. 18. Yüzyılın sonlarına doğru başlayan sanayi devrimi dericilik zanaatının çökmesine zemin hazırlıyor. Safranbolu’da dericilik, tarihi süreçte babadan oğula usta – çırak ilişkisi içerisinde sürdürülmüş geleneksel bir meslek olarak ön planda olmuştu. Safranbolu’da köklü geçmişe sahip dericilik kültürünün mevcut ve gelecek kuşaklara tanıtılması ve bu kapsamda kayıt altına alınması açısından önem taşıyor. Bugün Türkiye’deki hayvan sayısının yetersiz olması nedeniyle, Türk deri sektörü ham deride ithalata bağımlı hale geldiği bilimsel olarak açıklanmıştır. “ bilgiler yer alıyor.

Tabakhane’de elinde teneke maşrapasıyla köpek dışkısı toplayan Feride Teyze, o günleri anlattı.

Safranbolu’da tabakhane loncasında günümüzde şerbetleri ve kahvaltısıyla dört dörtlük hizmet veren Feride Teyze’nin zorlu ve acıklı çocukluk hikâyesi sosyal medyada ilgi görmeye devam ediyor. Tarihi Tabakhane Evi’nde eşi ile birlikte yerli ve yabancı turistlere Tabakhane loncasının kapılarını açan çift, çocukluk hikâyelerini sır gibi sakladığını şimdilerde ise rahatlıkla açıklayabildiğini, o dönemde 7 yaşındayken ekonomik sebeplerden dolayı köpek dışkısı topladığını ve harçlığını kazandığını kaydetti. Feride Teyze, o zamanlar kazandığı parayı lonca evinin alınması için babasının 2 bin 200 lira ödemekte zorlandığını, bıçak bileyicisi babasının bu nedenle hastalandığına değindi. Ardından babasına destek olmak için, çocuk yaşta ağır bir işe kalkıştı. Feride Teyze, deriyi tabaklamak için köpek dışkısının sıcağı sıcağına toplanmasının ve çocuk haliyle yaptığı işten, derici esnafı tarafından da çok iyi paralar ödendiğini vurguladı. O günlerden bugünlere Feride Teyze’nin yaşam hikâyesi kendi anlatımıyla haberin videosunda yer alıyor.

Tarihi çarşının alt ucunda Akçasu ve Gümüş deresinin birleştiği alandaki eski tabakhane bugün sadece ismiyle mevcut. Tabakhane atölye müzesi, mescidi ile yıkık durumdaki tabakhane binası, yıkılmaya yüz tutmuş diğer bir atölye tabakhanenin son tanıklarını oluşturuyor. (BSG)